Anasayfa
  • DÜNYA
  • MAGAZİN
  • GÜNDEM
  • BÖLGE
  • TEKNOLOJİ
  • SİYASET
  • ÖZEL HABER
  • EKONOMİ SAĞLIK EĞİTİM SPOR ASAYİŞ
  • Ara
SON DAKİKA:
12:53
Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde devir teslim töreni yapıldı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
  3. HİRASINA HAPSEDİLEN MUHAMMEDİ SEVDA
26 Haziran 2019 - 11:36

HİRASINA HAPSEDİLEN MUHAMMEDİ SEVDA

26 Haziran 2019 - 11:36
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
HİRASINA HAPSEDİLEN MUHAMMEDİ SEVDA
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU

Kadifeden sessizliklerle büyürken kumdan kaleler; İbrahim olur yüreğin, yalnızlığın kör ve dipsiz kuyusunda yetimliğin hüznünü yudumlarken nefesin. Hakikatler karanlığa peşkeş çekilirken Nuh olup karaya gemiler yapar hayallerin, Rabbe tam teslimiyeti yeniden anımsarcasına.
​
Soluk almaya başlayan gece gibi dirilirken yüreğindeki Kabil, akıtır Habil’in sıcakkanını, dökerken yüreğinin Havva’sı ana yüreğinin dilsiz feryadıyla gözyaşlarını.
​
Kalbinin İsa’sına hamile kalmadan Meryem’in iffetinden söz edenleri Hira’sına hapsederken Muhammedi sevda, bir Sıddık arar gecenin Sevr’inde, başını yaslayıp derin ve tatlı bir uykuya teslim olacağı.
​
Nebevi bir ikazla rahatı yoktur ya bu dünyanın hani, bu kez Yezid’ler çevirir yüreğinin Kerbelası’nı, titrekirken arşı Hüseyin’lerin kesik ve kimsesiz başları. Cude’nin elinden sunulan zehri yudumlar o an Hasan’lar, ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerle dedesinin uhrevi kokusunu ciğerine çekerken Zeynep’ler.
​
Yakubi bir hasret Yusufi bedende ararken canını, Eyyüp gibi lime lime eder bu kez her bir zerreni çamurdan yaratılmışlar. Meryem’in sükûtuna bürünür o an ebkem kesilen gönül, lâl olan bir dille dolar gözyaşları yüreğinin dehlizlerine. Acziyetin itirafında bir tufan kopar ki heyhat, sanırsın Lut’un kavmi helaktadır, nasuhi bir nedamete esir olur bu kez bakışlar, Âdem’in tövbesinde. 
Kimbilir, belki de bu yüzden yazmalıydı kalemim…
​
Kanamalıydı kelimeler her bir çığlığın sessizliği avaz avaz yırtarken semayı. Umuda kurmalıydım tüm saatlerimi, kırdığım aynalardan insanlar çıksa da karşıma… “İnsan”a doğru akan ırmağın kalbinde olmalıydı tüm haykırışlarım… Bir avuç toprak için gökyüzünü öldürenlerin şaşkınlığında tutulmalıydı aklım. Ölümü kavramadan yaşama bir anlam sığdıramayanların; yeryüzünün hakkını vermeden gökyüzüne el açanların körlüğüne inat, haykırmalıydı tüm zerrelerim; anaların sessiz çığlıklarında çocukların “baba” haykırışlarında göğe yükselirken feryatlar.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Malı var diye her söylediğini hakikat sanan aptalların, mülküne güvenip insanları yargılayan hainlerin, kendilerince değer biçip değersizleştirmeye çalışanların, sistematik yok etme planları kuranların, başkalarının aklına ve yüreğine parasıyla hâkim olmaya ve ayar vermeye çalışanların karşısına, yıkılmaz bir kale gibi dikilmeliydi kelimelerim.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Yürekler şüphe çölü içinde sonsuz bir utançla örterken kararmış vicdanları ve arşa yükselen iniltilerle çocukların çığlıkları yırtarken geceyi; mazlumların feryatları dalgalanırken semada, suçsuzların kanıyla kirlenirken yeryüzünün masumiyeti dinmemeliydi alev alev yanan öfkem.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Altın hummasına tutulan efendiler zafer çığlıkları atarken, mutlu azınlıklar doysun diye yığınlar açlıktan ölürken karanlığa bürünmeliydi yüreğim. Zifiri karanlıklar yutarken geceyi kararmalıydı gecenin yıldızları. Kederim okyanus gibi vururken kıyılara feryatlarım geceleri mateme boğmalıydı.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Gölgelerin çekildiği zamanlar boyunca bir ağaç gibi kesilip kurumalıydı bakışlarım; iki resim karesine mahkûm edilmiş bir annenin arşı dağlayan feryadında. Geleceğe dair sonsuz emeller tüketirken ruhumu; pişmanlık gölge gibi çökmeliydi yüreğime…
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Zorbalık kasırga gibi eserken yüreklerde ve dönüşürken sözler fesat tarlalarına kırılmalıydı kalbim, kanamalıydı yüreğim, acımalıydı canım. Yürekler şüphe çölüne dönüşürken sonsuz utanca boğulmalıydım çocukların çığlıkları bölerken geceyi. Mazlumun feryadı dalgalanırken semada yokluk bir haydut gibi; yoksulluk bir heyelan gibi çökmeliydi üzerime…
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Yoksulla alay edenin, gösteriş olsun diye verenin, zekât ve fitre kaçakçılığı yapanın, kendi yüreği sonsuz bir boşlukken, komşudan bahsedenin; dişleri kılıç, çenesi hançer olanın, yoksulu yiyip bitirenin; gün gelir de kuru ekin gibi biçilecek olanın karşısına dikilmeliydi keskin kalemim.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Ezilenlerin gözyaşlarıyla beraber akmalıydım toprağa… Feryatlarıyla göğe yükselmeliydi yüreğim; inkâra şartlanmışken mühürlenmiş kalpler. Bütün bağların zulmünden kurtarmalıydım işkencelere uğramış ruhumu. Yumuşak düşlerim kaya gibi ezberlere çarpıp parçalanmalı ve dertten lale gibi yanık bağrımla kalemim değmeliydi bembeyaz bir kâğıda.
​
Evet, yazmalıydı kalemim…
​
Affetmenin azizliğine sığınmalıydı ruhum; ömrün ve anın akışı içinde kaybolurken naçiz bedenim. Bir ırmak gibi çağlayıp temizlenmeliydi tüm kirli düşüncelerim. Dilimde ezgilere dönüşmeliydi tersine akarken zalimler için nehirler. Karanlık kaplamalıydı ufuklarını ve yalancı aydınlıkları dönüşmeliydi zifiri siyaha.
​
Sıddık ol ey yüreğim…
​
İnkâra şartlanmışken kalpler haykırsın tüm ferasetin berzahtaki ahde sadakatin berraklığında. Muhammedi nefesi misafir et dizinde, Rabbin hitabına selam dururken tüm benliğin zalimlerin kahkahalar attığı bu zavallı çağın esaretinde.
​
Hattap ol nefsim…
​
Adil olsun yüreğin kucaklarken her bir zerren şefkatle Nil’in kurbanlarını. Sussun mazlumun feryadı ki, titremesin artık arş, anaların yanık bağırları, babaların sessiz çığlıklarıyla. Titresin yüreğin karanlık dalga dalga çökerken hüznüne. 
​
Ali ol ey yüreğim…
​
Korkmasın hiçbir uzvun zalimin şerrinden, dökülsün dilinden Hakk’ın kelamı, şahit olurken imanına akan kırmızı kanların. Elleri kurusun Lehep’lerin, dilleri kopsun Cehil’lerin, servetleri batsın Süfyan’ların ahir zamanın kutsiyetinde.
​
Osman ol ey yüreğim…
​
Mahsuniyetin tellalığında haykırırken edebin, kursalar da hak suretinde şeytan siretliler en amansız tuzaklarını. Ezilmiş yürekler, parçalanmış bedenler, satılmış düşünceler intikam yeminleri ettirirken halis ruhlara, rüyalara gebe düşünceler korku ve titreme içinde sıtmaya tutulsun, haksızlık su misali inerken doymaz işkembelere. Hüznüm denizler misali kabarıp isyana dönüşürken tenimde, utanca boğulan yüreğimin iniltisi yükselsin arşa, çocukların çığlığı bölsün geceyi, mazlumun feryadı dalgalanırken semada. 
 
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • GELİN BAYRAM OLALIM - 01 Mayıs 2022
  • ORUÇ BİZİ TUTSUN - 04 Nisan 2022
  • KENDİMİZE TUTUNMAK - 02 Mart 2022
  • ALLAH SANAL ALEMİN DE RABBİDİR - 19 Ocak 2022
  • AİDİYET - 03 Ocak 2022
  • ANLAMIN KIYAMETİ - 28 Aralık 2021
  • İRADE KRİZİ (Kadın Cinayetleri) - 01 Kasım 2021
  • SEN RABBİN NEFESİSİN - 20 Ekim 2021
  • LAİKLİK - 20 Eylül 2021
  • DÜZ MANTIK - 21 Ağustos 2021
  • ORTAK AKIL ZORUNLULUĞU - 04 Ağustos 2021
  • KAVURMA ŞENLİĞİ - 17 Temmuz 2021
  • KRİPTO İLİŞKİLER - 05 Temmuz 2021
  • VARLIK İMTİHANINI KAYBETTİK! - 20 Haziran 2021
  • HEPİMİZ "İNSANIZ" OYSA - 09 Haziran 2021
  • ÇİRKİNDEN SÖZ EDEREK GÜZELLEŞEMEZSİNİZ - 23 Mayıs 2021
  • HÜZNÜMÜZÜN BAŞKENTİ - 11 Mayıs 2021
  • GÖSTERİ ÇAĞI - 08 Mayıs 2021
  • ORUCU "NE" ORUÇ KILAR? - 25 Nisan 2021
  • SABAHIN SAHİBİ VAR! - 12 Nisan 2021
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Köşe Yazarları
DÖNGÜ
Gündoğdu YILDIRIM
DÖNGÜ
NEREDE O ESKİ SOKAKLAR
Sami Özdağ
NEREDE O ESKİ SOKAKLAR
Yeter Artık!
Celal Arslan
Yeter Artık!
DÜNYA GIDA GÜVENLİĞİ GÜNÜ "GIDA MÜHENDİSİ HALKIN SAĞLIK GÜVENCESİDİR"
Gizem Şahin
DÜNYA GIDA GÜVENLİĞİ GÜNÜ "GIDA MÜHENDİSİ HALKIN SAĞLIK GÜVENCESİDİR"
YAZ TATİLİNİN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÖNEMİ
KEMAL KARABÜBER
YAZ TATİLİNİN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÖNEMİ
ŞİMDİ İYİLİK ZAMANI
Faruk UFLAZ
ŞİMDİ İYİLİK ZAMANI
KARAMAN İÇİN AT GÖZLÜĞÜ ÇIKARTILMALI
HALİT ÖZKAN
KARAMAN İÇİN AT GÖZLÜĞÜ ÇIKARTILMALI
SAVAŞ’I KARAMANOĞULLARI KAZANDI
ilhami ETCİ
SAVAŞ’I KARAMANOĞULLARI KAZANDI
Prostat kanseri
Ufuk YAVUZ
Prostat kanseri
BAYRAM GELİYOR
Feridun KANDİL
BAYRAM GELİYOR
GELİN BAYRAM OLALIM
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
GELİN BAYRAM OLALIM
 HARP HUKUKUYLA İLGİLİ BAZI AYETLER
Mahmut TOPBAŞ
HARP HUKUKUYLA İLGİLİ BAZI AYETLER
İstanbul Ayasofya'sız olmaz!
Sibel Eraslan
İstanbul Ayasofya'sız olmaz!
Gerçek, hamaset kaldırmayacak kadar basit
Mustafa Karaalioğlu
Gerçek, hamaset kaldırmayacak kadar basit
Çok Okunan Haberler
HÜSEYİN MUTLU KARAMAN'IN GÜCÜNÜ UNUTMADI
HÜSEYİN MUTLU KARAMAN'IN GÜCÜNÜ UNUTMADI
Buğday fiyatları rekora koşuyor
Buğday fiyatları rekora koşuyor
YANLIŞ YAPIYORSUN REKTÖR
YANLIŞ YAPIYORSUN REKTÖR
Ana Sayfa
DÜNYA
MAGAZİN
GÜNDEM
BÖLGE
TEKNOLOJİ
SİYASET
ÖZEL HABER
EKONOMİ
SAĞLIK
EĞİTİM
SPOR
ASAYİŞ
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Karikatürler
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • BÖLGE
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • MAGAZİN
  • ÖZEL HABER
  • SİYASET
  • TEKNOLOJİ
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Karikatürler
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Karaman Olay Karaman Merkez Son Dakika Haberleri ,Ermenek Haber, Kmü,Larende Haber, Karaman Gündem,güncel Asayiş Haberi, Ayrancı, Başyayla, Sarıveliler,Kasaba haberleri, karaman köyleri Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim