Kaldırım Saltanatı...
Kaldırımlar, sokaklarda ve caddelerde yayaların rahat ve güvenli hareket etmesi için ayrılmış yol olarak inşa edilebilir;
*Ancak Aracını güvende hissetmek isteyen vatandaşlarımızın Kaldırımları park yeri olarak değerlendirmesi ENGELLENEMEZ!
*Velev ki ürünlerini iş yerlerine sığdıramayan esnafın kaldırımları ''doğal'' olarak kullanmasına kimse KARŞI çıkamaz!
Onlarada hak vermek lazım tabi ..Haklısınız Malınız kıymetli,hatta insanların canından daha KIYMETLİ!
*****
Köşe yazarlığına başlamadan önce kendimi sürekli ''farklı'' olmaya şartlarlandırdım.
Farklı bakmalı,farklı düşünmeli ve farklı yazmalıyım. Aslında bana özgü birşey olmadığını düşünüyorum son zamanların klasiğide bu değil mi zaten ne iş yaparsa yapsın farkı yaratmalı farklı olmalı insan..O yüzden farklı bi konu,farklı bi başlık, farklı bi giriş ve farklı bir bakış açısı yaratmaya çalıştım.
İnanın tedirginim hele ki Giriş yazımdaki son satırlar gerçekten beni tedirgin ediyor. Tedirginim dedimse vay efendim birileri alınır gücenir mi felan diye değil ha bırakın birilerini mümkünse herkes üzerine alınsın!. İnanın bu noktada beni tedirgin eden husus son cümlem deki doğruluk payından başka birşey değil.Umarım tüm okurlarım bu tedirginliğin tadına varırlar belki o zaman birşeylerin farkında olurlar...
Konumuz kaldırımlar olduğuna göre ucunun seçimlere dokunacağı aşikar değil mi?
Dokunacak tabiki dokunmadan olur mu hiç.
Elhamdülillah hiç kimse milletimizdeki bu seçim merakının önüne geçemez zaten.
Oturup ay sonunu nasıl çıkaracağımızı düşünecek değiliz,banka kredilerimiz geri dönmüş,kredi kartlarımız patlamış bunlara da kafa yoracak halimiz yok ya.
Yazılan çekleri,Protesto olan senetleri düşünmenin bi anlamı kalmadığına göre ,işsizlik bi yana,Zamlar bi yana,Yokluk bi yana,Yoksulluk bi yana..
velhasıl dünya bi yana seçim bi yana..
Sahi kim kazanır seçimi?
''Kaldırım Saltanatı'' bitiyor gibi ne dersiniz..